Tırnak yeme alışkanlığı, tırnak etini veya tırnağı dişiyle koparma ya da kemirme davranışıdır. Genellikle ergenlik döneminden sonra bu davranış sona ermektedir. Tırnak yeme davranışı, 4-5 yaşlarından itibaren görülmeye başlar. Nadiren daha küçük yaşlarda da görülebilir. Okul çağında tırnak yeme en yoğun şekilde görülür.
Tırnak yiyen çocuklar, genellikle güvensiz, ruhsal sıkıntılarını ve gerilim duygularını dışa vurmayan veya saldırganlık dürtülerini davranışa dönüştürmeyen çocuklardır. Tırnak yeme alışkanlığı olan bir çocuk, baskılı, otoriter, sık sık azarlandığı, eleştirildiği, sevgi ve ilginin yetersiz olduğu, sıkıntı ve gerginlik dolu bir ailede büyümüş olabilir. Anne-baba-çocuk arasında sağlıklı iletişim kurulmadığı takdirde çocuk tırnak yeme davranışına sığınacaktır. Aile içinde tırnak yiyen birinin örnek alınması da bu davranışa neden olabilmektedir. Tırnak yiyen çocukların ailelerinin çoğunda tırnak yiyenlere rastlanmaktadır. Yine istek ve duygularını gösteremeyen çocuk, bunu yansıtmak amacıyla da tırnak yiyebilir. Bu, onun çevreye mesaj yollama şeklidir. Evdeki anlaşmazlıkların büyümesi, başarısızlık, engellenmeler, kendini yalnız hissetme gibi faktörler tırnak yemeyi artırır.
Tırnak yeme davranışı genelde aileler tarafından bir davranış bozukluğu olarak düşünülmez. Kendilerince değişik yöntemlerle bunu ortadan kaldırmaya çalışırlar. En yaygın uygulanan yanlış yöntem eline acı biber sürmek ya da eldiven giydirip bileğinden bağlamaktır. Bu yöntemler çocuğu sınırlayan, engelleyen, var olan öfke ve korkularını arttıran yöntemlerdir. “Elini çek çabuk ağzından!”, “Ne biçim çocuksun yine mi tırnak yiyorsun?”, “Uzat elini bakacağım!” gibi uyarılarla çocuğa sürekli kızmak, onu eleştirmek bilinçsizce yapılan yanlış tutumlardır. Çocuk ailenin dikkatini çekmek, onları sinirlendirmek istediğinde de bu davranışını sıklaştıracaktır.