Issız Adam: Şizoid Kişilik Bozukluğu
“…Kimsenin hayatına dahil olmak istemiyorum, kimse de hayatıma dahil olsun istemiyorum.”
Issız Adam, vizyona girdiği seneden bu yana üzerinde birçok analizin yapılan bir film oldu. Film bu
zamana kadar bağlanma türleri ve ikili ilişkiler açısından değerlendirildi ve bu kuramlar açısından
bizlere iyi bir örnek olmuştu. Bu yazımda diğer analizlere ek olarak, Alper karakterinin şizoid kişilik
örüntüsü sergileyip sergilemediğini tartışacağım. Yazının devamında Alper’in karakteristik özelliklerini
DSM-5 Şizoid Kişilik Bozukluğu kriterlerine göre ele aldığımı görebilirsiniz.
Şizoid Kişilik Yapısı Hakkında
Şizoid kişilik örüntüsüne sahip insanların en göze çarpan özellikleri içine kapanık ve mesafeli
olmalarıdır. Çevresindeki insanlar bu kişileri kayıtsız, soğuk ve ilgisiz olarak tanımlayabiliyorlar. Bu
bozukluğa sahip olan bireylerin sosyallik ve sosyal ilişkilere karşı istekleri yoktur ve kendi hallerinde
olmaları ile ilgili bir sorunları yoktur. Genel olarak hem ilişkilere karşı hem de yüz ifadeleri donuktur
ve aslında bu donuklukları ile barışıktırlar. Yüz ifadelerinden duygularını okumak oldukça zordur,
genel olarak durgun gözükürler. Duyguları ifade etme ve yaptıklarından zevk almada sınırlı
kapasiteye sahip olduklarını söyleyebiliriz. Sosyal ortamlarda bulunma ya da ilişki kurma istekleri
yoktur. Genellikle yakın arkadaşları, dostları yoktur hatta aileleriyle bile iletişimleri sınırlıdır.
İnsanlarla tartışmaya girmezler ve günlük konuşmalardan bile kendilerini geri planda tutarlar.
Başkalarının ilgisine, övgüsüne ve saygısına karşı kayıtsızlardır ve bu gibi etkileşimleri aramazlar. Bu
nedenle empati eksikliği yaşadıklarını söylemekte mümkündür. Bu kişilik yapısının oluşumunda yakın
ailenin tutumlarından dolayı çocuğun ‘’ben tuhaf ve değersizim’’ düşüncesi geliştirdiği ve sonrasında
‘’sosyal ilişkiler tehlikelidir’’ inancının etkinliği olabileceği düşünülmektedir. Kişinin aslında sosyal
ilişkileri istediği ama kişilik yapılanmasının değersizlik hissinden dolayı bozukluk oluştuğu
söylenmektedir.
Bu bozukluğun toplumda görülme sıklığı tam olarak bilinmese de yapılan bazı çalışmalar %3 olduğu
söylüyor. Tam olarak bilinmemesinin sebebi ise bu bireylerin sosyal ortamlardan kendilerini
soyutladıkları ve etkileşimde bulunmak istememeleriyle yapılan çalışmamalara katılmamaları ya da
klinik başvuruları olmamalarıdır. Literatürde bu bozukluğun ıssız adam sendromu olarak da
adlandırıldığı yerler vardır. Filmin ismiyle uyumlu olan bu bozukluğun Alper karakteri ile ne kadar
örtüştüğünü değerlendireceğiz.
Issız Adam Alper
Kendi restorantında şef olan Alper, genellikle tek gecelik ilişkiler yaşıyor ve romantik ilişkiler
yaşamaktan kaçınıyor. İnsanlarla ilişkisi yüzeysel ve yakınlıktan kurmaktan hoşlanmadığını görüyoruz.
Ada karakteri ile bir ilişkiye başlasada, yakın ilişki kuramıyor ve aslında hem bu ihtimalden hem de
kendisi için oldukça samimileşmiş bu ilişkiyi bitirme kararı alıyor. Alper genel olarak duygularını ifade
etmekte zorlanıyor. Duygusal ilişkilerden zevk almıyor ve yakınlık onu tedirgin ediyor. Aynı zamanda
film boyunca yakın arkadaşı olmadığını ve annesi ile olan ilişkisinin de yüzeysel olduğunu görüyoruz.
Peki bu zamana kadar üzerinde birçok analiz yapılmış bu karakter şizoid kişilik örüntüsü gösteriyor
mu? DSM-5 tanı kriterlerine göre Alper karakterini daha detaylı inceleyelim.
DSM-5’e göre Şizoid (Şizogibi) Kişilik Bozukluğu ve Alper

  1. Ailenin bir üyesi olmak da içinde olmak üzere ne yakın ilişkilere girmek ister ne de yakın ilişkilerden
    hoşlanır.
    Alper’in film boyunca çok yakın arkadaşı olmadığını görüyoruz. Ada ile ilişkiye başlasa da bu ilişkiden
    ve yakınlıktan hoşlanmadığını görüyoruz. Aslında kendisi de bu hissinin nedenini bilmiyor ama ilişkide
    rahat hissedemediği için bir süre sonra ayrılmakta kendini daha güvende hissediyor. Yani yalnızlığın
    onun için daha güvende ve rahat hissettiği bir alan olduğunu söyleyebiliriz. Bu hissini
    anlamlandıramamasını ise ayrılırken Ada’ya şu kelimelerle aktarıyor: ‘İflah olmam ben, kanımda bir
    mikropla yaşıyorum. Kimsenin hayatına dahil olmak istemiyorum, kimse de hayatıma dahil olsun
    istemiyorum.’ (Video 6.dk’da sahneye ulaşabilirsiniz.)
    Aynı zamanda, Alper’in annesi ile olan sahnelere baktığımızda, iletişimlerinin sembolik ve
    duygusallıktan uzak olduğunu anlayabiliyoruz. Annesinin Alper’in hep böyle olduğunu da söylediğini
    belirtmek istiyorum.
  2. Neredeyse her zaman tek başına etkinlikte bulunmayı yeğler.
  3. Alsa bile, çok az etkinlikten zevk alır.
    Burada bu iki kriteri bir arada incelemek istedim çünkü Alper’in zevk aldığı etkinliklerin çok sınırlı
    olduğu ve bunlarında tek başına olanlar olduğunu izliyoruz. Alper, mutfak gibi kalabalık bir ortamda
    çalışıyor olsa da aslında tek başına yaptığı aktivitelerden daha çok hoşlanıyor, tek başına müzik
    dinlemek, tek başına eğlenmeye çıkmak gibi.
  4. Bir başkasıyla cinsel yakınlaşmaya, duysa bile, çok az ilgi duyar.
    Bu kriterin Alper karakteri için uygun olamayacağını söyleyebilirim. Özellikle filmin başında birçok
    cinsel birliktelik yaşadığı sahneleri görüyoruz. Tabi burada bahsedilen cinsel yakınlaşma ve Alper’in
    yaşadığı cinsel aktivitelerin farklılığına bakmak gerektiğini düşünüyorum. Alper için cinsel
    yakınlaşmanın anlamı gerçekten istek ya da ilgi olmayabilir ve bu özelliğe de yatkınlığı olabilir.
  5. Birinci derece akrabaları dışında yakın arkadaşları ya da sırdaşları yoktur.
    Alper’in yakın arkadaşı olmadığını, yaşadıklarını ve hislerini başka biri ile paylaşmadığını görüyoruz. İş
    yerindeki çalışanları ile iyi anlaşıyor fakat hayatında yakın ve sürekli bir sırdaşı olmadığını görüyoruz.
  6. Başkalarının övgülerine ya da yergilerine aldırmaz.
    Filmde Alper ve annesinin aralarındaki bir konuşmaya şahit oluyoruz. Konuşma da annesi Alper’e
    onunla gurur duyduklarını söylese de Alper bu övgüye karşı tepkisiz kalıyor. (Video 7.dk sahneye
    ulaşabilirsiniz)
    Abisinin ne yaptığını sorsa da bunu gerçekten merak ettiği için değil de sembolik olarak
    gerçekleştirdiğini hissettiğimi söyleyebilirim Aynı zamanda Ada’dan ayrıldığında duyduğu sözler onu
    o an için çok etkilemiyor olduğunu yüz ifadesinde görebiliyoruz.
  7. Duygusal olarak soğuktur, kopuktur ya da tekdüze bir duygulanımı vardır.
    Ada’dan ayrılmak istediğini söylediğindeki yüz ifadesine baktığımızda duygusal olarak soğuk ve donuk
    olduğunu görüyoruz. Film boyunca genel olarak Alper’in yüz ifadesinin ve duygulanımının da tek
    düze olduğunu ayırt edebiliyoruz.
    Şizoid Kişilik Bozukluğu İçin İncelemeler
    Yazımın sonunda şizoid kişilik bozukluğu hakkında gözlem yapabileceğiniz ve bu kişilik örüntüsü
    hakkında fikir sahibi olabileceğiniz bazı karakterlere yer vermek istedim.
    Film;
    • Harry Potter: Severus Snape
    • Yüzüklerin Efendisi: Gollum
    • Taxi Driver
    • Sherlock Holmes
    Psikolog Yağmur Mumcu

Write a Reply or Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Call Now Button