TED BUNDY KİLİŞİK ANALİZİ: ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU
“Hiçbir şey için pişman değilim, pişmanlık hisseden insanlar için üzgün hissediyorum.”
-Ted Bundy
Seri katillerin kan donduran hikayelerine rastlamışızdır. Halk arasında psikopat ya da
sosyopat olarak bilinen bu kişilerin aslında bir kişilik bozukluğu var, antisosyal kişilik
bozukluğu. Bir seri katil olan Ted Bundy’nin kişilik analizini antisosyal kişilik bozukluğuna
göre yaptığım bu yazımda antisosyal kişilerden ve Bundy’nin kişilik özelliklerinden
bahsediyorum. Aynı zamanda bu yazımda Ted Bundy’nin antisosyal kişilik özellerini DSM-5’e
göre incelenmesini ve bu kişilik bozukluğuna neden olabilecek faktörleri bulabilirsiniz.
ANTİSOSYAL KİŞİLER HAKKINDA
Toplum kurallarına uymayan, karşısındaki kişilerin haklarını önemsemeyen ve öfkelerini
kontrol edemeyen insanlarla karşılaşmışızdır. Bir sırada beklerken kendini hemen belli eden,
trafik kurallarına umursamadan araba kullanan hatta trafikte saldırgan olan… Hatta hem
kendisinin hem de başkalarının güvenliğini düşünmeden sadece kendi zevkleri için
düğünlerde havaya ateş açan insanları ya tanırız ya da duymuşuzdur.
Her gün televizyonda, internette, katiller ve suç işleyen insanları görüyoruz. Bu kişilerin
pişman olmadıklarına dair, karşı tarafın bunu hak ettiğine dair olan sözlerini ise işittiğimiz
olmuştur.
Sosyal normlara uymayan, sürekli olarak kendinin ve başkalarının güvenliğini tehdit edici
davranışlar sergileyen, tutuklanmasına neden olabilecek eylemlerde bulunan ve bunlardan
pişmanlık hissetmeyen kişiler DSM-5’e göre antisosyal kişilik bozukluğuna sahiptir.
Antisosyal kişilik örüntüsüne sahip olan kişiler başkalarının haklarını umursamazlar, kurallara
karşıdırlar. Kendi çıkarları için yalan söylerler ve insanları aslında kim oldukları hakkında
dolandırırlar. Manipülasyon yetenekleri gelişmiş olan bu insanların yalanlarına o kadar
inanırsınız ki bunu fark edemeyebilir hatta sonrasında o kişinin hala masum olduğuna
inancınız sürebilir. İkili ilişkilerde sizi manipüle edebilir ya da iş yerinde sizi sömürebilir.
Bu yazımda, antisosyal kişilik bozukluğunu ve detaylarını bilinen ilk seri katil olan Ted
Bundy’nin kişilik analizini yaparak inceleyeceğim.
TED BUNDY NASIL BİRİYDİ?
1974-1978 yılları arasında benzer örüntüde genç kadınlar cinayete kurban gitmişlerdi ve bu
vakalara bakıldığında sonuç hep aynıydı; Ted Bundy. Kadınların yaşları ve dış görünüşleri
birbirleriyle çok benzerdi ve maalesef öldürülme şekilleri de…
O dönemde dış görünüşüyle herkesin bizden biri diye anlattığı hatta bazıları için çekici ve
karizmatik olmasıyla işlediği bu cinayetlere inanmayanlar oldu. Yargılandığı dönemde ise
kendisinin hayran kitlesi oluşmuştu. Manipülatif davranışları ile insanlara kendinin suçlu
olmadığını anlattı ve tabi ki antisosyal kişilerde görüldüğü gibi bu suçların vicdan azabını
hiçbir zaman çekmedi.
Her gittiği şehirde kendini bir başka karakterde tanıtarak insanları kim olduğu konusunda
dolandırması ve sürekli olarak yalan söylemesi için bu davranış örüntüsü için en göze çarpan
özelliklerinden diyebilirim.
Bundy, üniversitede psikoloji bölümü okumasına rağmen sonrasında politikaya atılması
hatta avukat olduğunu iddia etmesiyle bizlere plan yapmada ve karar vermede olan
zorlantılarını gösteriyor. Tabi ki bununla birlikte maddi olarak hiçbir sorumluluğunu yerine
getirmiyor cinayetlerine ek olarak araba ve kredi kartı çalma gibi diğer suçları da işliyordu.
İşlediği suçlarlar toplum kurallarına uymadığı ne kadar belirgin olsa da tutuklanmasından
sonra hapishaneden kaçması ise bizlere bir kez daha kurallara karşı olan tutumunu
gösteriyor.
Amerika’nın ve tüm dünyanın daha önce adlandırmadığı ‘seri katil’ tanımının ilk yapıldığı kişi
olan Bundy, 1989 yılında işlediği cinayetleri itiraf ederek elektrikli sandalyede idam edildi.
Ölmeden önce yaptığı son röportajda ise antisosyal kişilerin davranış örüntülerinden
birkaçını gözlemlememiz mümkün. Cinayetleri itiraf etmesine rağmen nedenini ve suçu
kendinde değil ‘porno sektörü’ nde aramıştı. Kaldığı hapishanede yıllarca düşünerek onun
böyle olmasına neden olanın bu olduğunu anlatırken mimiklerinden ne kadar manipülatif
olduğunu görebiliyoruz.
Ted Bundy, bu zamana kadar birçok psikoloji ve adli çalışmaların ilgisini çeken bir vaka
olmuştur. Hakkında birçok kişilik analizi, ruh sağlığı incelenmesi yapılmıştır. Yazının
devamında DSM-5 antisosyal kişilik bozukluğu kriterlerine ve Bundy’nin bu kişilik
bozukluğunu geliştirmesinde etkili olabilecek faktörleri hayat öyküsü ile birlikte
inceleyeceğim.
DSM-5’e GÖRE ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU ve BUNDY
1.Tutuklanmaya sebep olacak eylemleri yinelemek ve yasalara uygun davranış biçimleri
gösterme ve toplumsal normlara uymakta başarısızlık yaşamak
Bundy’nin öyküsüne baktığımızda ilk olarak ergenlik döneminde başkalarını gizli gizli
izleyerek toplum normlara uymakta başarısızlık yaşadığını görebiliyoruz. Sevgilisinden
ayrıldıktan sonra yaşadığı öfke ile ilk cinayetini işlemiş ve sonrasında yaklaşık 40 cinayet,
cesetleri parçalara ayırma, saklama ve tecavüz vakasından sorumlu tutulmuştu. Bu eylemi
devamlı olarak yapmasını ‘Cinayet insanı aç ve tatminsiz hissettiriyor ve her seferinde bir
daha yaptığınızda tatmin olacaksanız sanıyorsunuz’ sözleri ile ifade ediyordu. Araba ve kredi
kartı hırsızlıkları ise yasalara uygun olmayan diğer davranışlarından biriydi.
Tutuklanmasına neden olacak davranışları yinelemesi ile birlikte 2 kez hapishaneden kaçması
ise yasalara uymadığını bir kez daha gösteriyor. Antisosyal kişiler suç işlemeye eğilimlilerdir
ve otoriteye karşılardır. Başkalarının hakları yokmuş gibi davranmaları ile toplumun
huzurunu tehdit ederler.
2.Kişisel çıkarlar ve zevk için başkalarını aldatma, sürekli olarak yalan söyleme, takma adlar
kullanma koşuluyla düzenbazlık
Bundy, işlediği cinayetlerin ilgi odağı olduğunu her fark ettiğinde başka bir şehre gitmiş ve
gittiği her şehirde kendini farklı kişiler olarak tanıtmıştı. Bir şehirde politikacı iken bir diğer
şehirde kilise işleri ile ilgilenen bir hukuk öğrencisiydi. Yalanları o kadar inandırıcıydı ki,
insanlar hakkında çıkan suç iddialarına karşı medyayı ve mahkemeleri eleştirmiş hatta
protesto etmişlerdi. Bundy’nin zeki biri olması da bu manipülasyonu çok iyi kullanmasının bir
diğer yönüydü. Tanınmamak için dış görünüşü devamlı olarak değiştiriyordu. Antisosyal
kişiler sadece kendi çıkarları için insanları aldatan patolojik yalancılar olabilirler. Karşı tarafın
ne düşündüğü ya da ne hissettiği onlar için önemsizdir.
3.Dürtüsellik ve geleceğe dair tasarılar yapmakta başarısızlık

  1. Yineleyen fiziksel saldırı ve kavgalarla sonuçlanan saldırganlık ve öfke hali
  2. Kendi ve başkalarının can güvenliğini tehlikeye sokacak ihmallerde bulunma
    3., 4. Ve 5. maddeleri benzer konulara değineceğim için aynı içerikte incelemek istedim.
    Bundy’nin sürekli olarak üniversite değiştirmesi, belli bir gelir kaynağının olmaması ve
    bunlardan rahatsız olmuyor oluşu onun geleceği tasarlamasındaki başarısızlıklarını
    gösteriyor. Bu kişiler ailelerine karşıda sorumsuzdurlar ve Bundy’nin de eşi ve kızıyla olan
    ilişkisinde de tutarsızlıklar olduğunu biliyoruz.
    Dürtüsel hareketleri ile işlediği cinayetler, devamlı olarak saldırgan davranması ve kadınlara
    olarak sürekli bir öfke hissetmesi onun antisosyal kişilik davranış biçimlerinden bir diğerini
    bizlere gösteriyor. Cinayetlerinin başlıca bir şiddete belirtisi olmasının yanı sıra kurbanlarını
    öldürmeden önce onlara vurması ve ısırması ise diğer öfke göstergelerinden bir kaçıdır.
  3. Mali yükümlülüklerini yerine getirme ve düzenli iş davranışı sergilemede yinelenen
    başarısızlıklarla kendini ele veren sürekli sorumsuzluk hali
    Önceki maddelerde de değindiğim gibi, Bundy’nin psikoloji mezunu olması daha sonrasında
    avukat olduğunu iddia etmesi, politika ile uğraması ve kilisede görev alması onun düzenli bir
    iş davranışı sergilemekte başarısız olduğunu gösteriyor. Bir ailesi olmasına rağmense ondan
    beklenen sorumlukları yerine getirmiyor olduğunu görüyoruz.
  4. Çevresindekilere zarar vermeyi, onları incitmeyi ve hırsızlık gibi gayrimeşru eylemlerle ilgili
    pişmanlık göstermeme ya da sergilenen davranışları kendince mantıklı sebeplerle açıklama
    gibi birtakım davranışlarla kendini ele veren vicdan azabından yoksun olma durumu
    Ted Bundy, işlediği birçok suçu uzun bir dönem boyunca reddetmiş hatta hiçbir avukatın onu
    savunamayacağını düşündüğü için kendi avukatlığını da yapmıştı. Pişman olmamakla birlikte
    kendini suçsuz ya da haklı gösterebilmek için hapishanede sürekli okumalar yaptığı,
    mahkeme salonlarında konuşmalar yaptığını biliyoruz. Tutuklu olduğu dönemde bile uzun
    yıllar süren inkarlarından sonra idam edilmeden önce suçları kabul etmesine rağmen pişman
    olduğuna dair hiçbir söylemi ya da davranışı yoktur. Aksine, daha öncede değindiğim gibi
    yaptığı davranışları mantıklı sebeplerle açıklamak için porno sektörünü onu ve onun gibi
    diğer katilleri şiddete eğilimli yaptığına dair suçlamıştır.
    BUNDY’NİN AİLE HAYATI
    Evlilik dışı doğan Bundy, büyükannesi ve büyükbabası tarafından büyütülüyor. Büyükbabası
    sürekli olarak hem Bundy’ye hem de çevresine şiddet gösteren ve herkesin korkutucu olarak
    tanımladığı birisiymiş. Tabi Bundy bunları ne kadar inkar etse de çünkü kendisine göre o çok
    sıradan ve mutlu bir çocukluk geçirmişti. Büyükannesi ise depresyon ve panik ataklar
    yaşıyordu. Aynı evde yaşadığı ablasının ise biyolojik annesi olduğu gerçeğini ergenlik
    dönemine geldiğinde öğreniyor. Ablasının, annesi olduğunu öğrendiğinde ise annesi ve yeni
    üvey babası ile birlikte taşınıyorlar. Üvey babası ile hiçbir zaman bağları oluşmuyor.
    ÇOCUKKEN Kİ DAVRANIŞLARI
    Bundy’nin çocukken ki çevresi ile yapılan röportajlarda insanlar onun hep tuhaf ve farklı
    olduğundan bahsediyor. Diğer çocuklara sürekli olarak rahatsızlık veren, onlar istemese bile
    yaptıklarına devam eden birisi olduğunu anlatıyor tanıyanlar. Oyun oynarken sürekli kavga
    çıkaran, aslında herkesin onun farklı olduğunu hissedip onu dışarıda bırakıyor olmaları ile
    ilgiliydi. Kurbağa öldürmekten haz aldığından bile bahsediyordu. Kendinden ve lise
    hayatından arkadaşları ile ilişkisi çok iyi olan biri olarak bahsetse de onu tanıyanlar lisede çok
    sessiz biriydi, kimseyle konuşmazdı ve soğuk davranışları vardı diye anlatıyor. Bundy, kendini
    ne kadar olmadığı gibi tanıtsa da o dönemde kendini toplumdan soyutladığını görebiliyoruz.
    Peki, onu böyle biri yapan şey neydi? Antisosyal kişilik örüntüsünü geliştirmesinde etkili
    elbette birçok faktör vardı. Bunlardan bazılarına yazının devamında değinmek istedim.
    ÇEVRESEL ve PSİKOSOSYAL FAKTÖRLER
    Bundy’nin çocukken sevgi ve bakımdan mahrum kalması onun hayat öyküsünde en göze
    çarpan noktalardan biri. Büyüdüğü evde şiddet gösteren bir büyükbaba (aslında çocukken
    babası olarak biliyor) ve ruhsal hastalıkları olan bir büyükanne faktörleri onun sevgisiz
    büyümüş olabileceğine bir işaret. Çocukluk döneminde oluşan değersizlik hissinin ise kişilik
    bozukluklarında önemli bir yeri olduğunu söyleyebiliriz.
    Ebeveynlerinin ayrı ya da olmaması da antisosyal kişilik bozukluğunun etiyolojisinde yer alan
    bir konudur. Bundy’nin babasını hiç tanımıyor olması ve annesini ablası olarak bilerek
    büyümesi bu davranış örüntüsünü etkilemiş olabilir.
    Etiyoloji’de değinilen bir diğer konu ise bu kişilerin küçükken tutarsız disiplin alması, kurallar
    konusunda eğitim verilmemiş olması ve bu nedenle sosyal normları içselleştirmeyerek
    saldırgan olmasına neden olabilecek olmasıdır. Bundy’nin hikayesindeki ebeveyn karmaşası
    da bize onun tutarlı bir disiplin almamış olabileceğini düşündürüyor.
    Son olarak, Erikson’ın psikososyal kuramına göre yaşamın ilk yılında kişinin karşı karşıya
    kaldığı temel güven ve güvensizlik çatışmasında annesi ile ilişki geliştirememiş olması ve
    duygu eksikliği yaşamış olabileceği bu kişilik örüntüsünü geliştirmesinde etkili olabilir.
    PSİKODİNAMİK AÇIDAN
    Bundy’nin davranış örüntülerine baktığımızda bastırılmış bir öfke ve sapkın bir cinsel isteğin
    olduğunu görüyoruz. Psikodinamik yaklaşım kişinin bastırılmış öfkesinin ergenlik ya da
    yetişkinlik döneminde daha şiddetli meydana çıkabileceğini söylüyor. Ted Bundy’nin ise
    ablasının aslında annesi olduğunu öğrenmesi onun kadınlardan nefret ediyor olmasına ve bu
    yüzden benzer dış görünüşe sahip kadınları öldürmesine neden oldu.
    Psikodinamik, antisosyal kişilik bozukluğunda id’in superego’ya göre daha güçlü bir konumda
    olduğunu hatta süperegonun rolünün neredeyse hiç gelişmediğini öne sürüyor. Bundy’nin
    kişiliğinin antisosyal özelliklerle uyuşuyor olması da bizim bu açıdan da bakabilmemizi
    sağlıyor.
    Aynı zamanda 0-6 yaş döneminde gördüğü ebeveyn tutumlarını tam olarak bilmesek de
    annesi ile olan gerçeğin onda hayal kırıklığı, öfke ve güvensizlik duygularını şiddetlendirdiğini
    söyleyebiliriz.
    BİLİŞSEL-DAVRANIŞSAL YAKLAŞIM
    Bundy’nin büyükbabasının şiddete eğilimli biri olması onun bu davranışları gözlemleyerek
    öğrenip, içselleştirmiş olmasına neden olmuş olabilir. Öğrenilen bu davranışlar onun
    davranış ve kişilik örüntüsüne şekil veren temel unsurlardan biri haline gelmiş olabilir.
    Bu kuramın bir diğer bakış açısından ele alacak olursak, Bundy’nin davranışları bir şekilde
    ödüllendirilmiş olabilir. Örneğin, çocukken yaptığı her saldırgan davranışın onu görünür
    yapması onun bu davranışı pekiştirmesine ve ‘şiddet gösterdikçe fark ediliyorum’ inancına
    dönüşmüş olabilir. Bundy, yargılandığı dönemde de mahkeme öncesinde medya ile
    konuşmayı seven ve sürekli olarak kendisiyle röportaj yapılmasını isteyen biriydi.
    Yaptıklarının önemli bir şey olduğunu ve herkesin onu tanıdığına dair olumlu olabilecek
    aslında yanlış düşüncelere sahipti. Bu inancını fark eden bir avukat ise aylarca o
    hapishaneyken davasını göz ardı ederek onu en çok hayal kırıklığına uğratan şeylerden birini
    yapmıştı.
    VAROLUŞSAL YAKŞALIM
    Bundy’nin ablasının annesi olduğunu öğrenmesini hayatındaki travmatik olabilecek
    olaylardan biri olarak düşünebiliriz. Daha sonra annesine benzeyen kadınları öldürmüş
    olması ise onun varlığını koruma adına yaptığı bir davranış örüntüsü olabilir.
    ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU İNCELEMELERİ İÇİN ÖNERİLER
    Yazımın sonunda sizlerle antisosyal kişiler hakkında daha çok gözlem yapabileceğiniz ve
    davranışları, düşünceleri hakkında fikir oluşturabileceğiniz birkaç film/belgesel ve kitap
    önermek istiyorum.
    Film önerileri;
    • The Dark Knight (Joker karakteri),
    • Extremely Wicked, Shockingly Evil and Vile
    • Katilin İfadeleri: Ted Bundy (Ted Bundy analizim için yararlandığım kaynak)
    • Şeytanın Oğlu
    • Bizim de Günümüz Gelecek
    • Otomatik Portakal
    • American Psycho
    Kitap Önerileri;
    • Otomatik Portakal
    • Takım Elbiseli Psikopatlar
    Kaynakça
  5. Zeyn. (2020, Jan 23). Ted Bundy’nin idam edilmeden önceki son konuşması (Türkçe
    Altyazılı) [Video]. YouTube. https://youtu.be/iN6IUEdpzHk
  6. Bir Katilin İfadeleri: Ted Bundy, 2019. Netflix
    Psikolog Yağmur Mumcu

Write a Reply or Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Call Now Button